Tıbbın Uyanışı
  1. Anasayfa >
  2. Röportaj >
  3. Tıbbın Uyanışı

Tıbbın Uyanışı

Tıp tarihi çok eskilere dayanan bir bilimdir. Tarih boyunca hastalıklar varlığını göstermiş ve bu hastalıklara tedaviler aranmıştır. Bu tedavi yöntemleri yaşayan bütün uygarlıklarda farklılık göstermiştir. Mezopotamya, Mısır, Hitit gibi yerleşik hayata geçen ilk medeniyetlerde hastalık tedavilerinde bakış açısı büyü ve tanrılara duadan ileriye geçememiştir. Zamanla insanların çevreye olan duyarlılığının ve gözlem gücünün artmasıyla beraber tedavi konusunda daha gerçekçi ve bilimsel yaklaşımlar gözlenmiştir. Tıbba bakış açısı geliştikçe hastane ve tıp okulu ihtiyacı doğmuştur. Diğer medeniyetlere göre daha akılcı bir yol izleyerek tedavi arayışına giren Hint Medeniyetinde hastaların tedavisi için ilk hastane örnekleri yaptırılmıştır. Tıbbın bilimsel dönemi diye nitelendirilen M.Ö. 700 yılında Antik Yunan?da, şu anki Datça Yarımadasında, tarihteki ilk tıp okulu olan Knidos açılmıştır. M.Ö. 5. yüzyılda ise Hippokrates(tıbbın babası) felsefeyi tıptan ayırarak, bilimsel bir yaklaşım ile eğitim veren Kos tıp okulunu kurmuştur. Hadi burada küçük bir parantez açalım ve bu önemli tıp adamından biraz bahsedelim. Öncelikle Hippokrates yani kısaca Hipokrat 2500 yıl önce ülkemizdeki Bodrum Yarımadası?na çok yakın olan bizim İstanköy adını verdiğimiz, Yunanların ise Kos(Cos) dedikleri adada doğmuştur. Hastalıklarla savaşan, sağlıklı olmamızı ve hastalandığımızda iyileşmemizi sağlayan tıp biliminin babası olarak kabul edilir. Hipokrat, yaşadığı dönemde ?bilgi aşığı? anlamına gelen filozof(düşünür) olarak da tanınmıştır. Pek çok hastalığı araştırmış, çareler ve ilaçlar bulmuş fakat her şeyden öte tıp çalışmalarını hurafelerden ve büyücülükten ayırarak onu bütün doktorların tanıyıp anlayabileceği bir bilim ve meslek haline getirmiştir. Bütün bunların yanı sıra tıp alanında eğitim gören tüm öğrencilerin ettiği bir yeminin adını da üstlenmiştir. Orta Çağda Avrupa?da tıp konusunda bilimsellikten uzak bir dönem yaşanırken; Anadolu Medeniyetlerinde tıpta bilimsel bir dönem yaşanmıştır. Selçuklular zamanında hastane karşılığı olarak darüşşifalar inşa edilmiştir. Bu darüşşifaların en büyük özelliği, hastane hizmetinin yanı sıra tıp eğitimi vererek hekimler yetiştiriyor olmasıdır. Bu darüşşifalardan en önemlisi Anadolu Selçuklu döneminde 1206 yılında hizmete açılmış olan Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası? dır. Bu darüşşifa hem tıp okulu hem de hastaneyi aynı bina içerisinde barındırıyor olmasından dolayı dünyada bir ilki teşkil etmektedir. Bütün bunlardan anlayabileceğimiz üzere tıbbın ve onun getirdiklerinin hastalığımızda, sağlığımızda, günün her an anında, aldığımız vitaminlerden en hafif hastalıklarda kullandığımız ilaçlara kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Kısacası hayatımızın her alanında kullandığımız tıp, en önemli bilim dallarından biri olup günlük yaşantımızda çok önemli bir yer almaktadır. Tıp bölümü her ne kadar zor olsa da insanların hayatını kurtarmanın verdiği mutluluk ve gurur bütün bu zorlukları unutup iyi ki bu bölümü okumuşum demeye yetmektir. Az önce dediğim gibi tıp zor ve önemli bir bölümdür onun ve onu okuyan insanların kıymetini bilmek ve onlara saygı göstermek gerekir.
img

Sayın ziyaretçimiz, bu sayfada yer veremediğimiz diğer fotoğraflar, video, yazı ve benzeri içeriği görüntülemek için

Yorum

    Henüz bir yorum yapılmamış



Yorum Gönder